VARİSTEN KORUNMADA TEMEL KURALLAR
Varis sık görülen bir hastalık olması nedeniyle varis tedavisi kadar korunma da çok önemli olmaktadır. Özellikle yaz aylarında yakınmaların artması ile birlikte varis bulunan kişilerde yaşam kalitesini bozar. Varis yönünden risk taşıyan mesleklere sahipleri ya da ailesinde varis hastası olanlar için bu önlemler çok daha önemli hale gelmektedir.
Hem kadınlarda hem de erkeklerde ortaya çıkabilen varisler uzun süre ayakta kalmakla birlikte bacaklarda ağrı, yanma, ayak bileklerinin şişmesi, kaşınma ve yorgunluk hissine yol açar. Bu gibi belirtiler var ise varis tedavisi öncesi Doppler yapılması amacıyla girişimsel radyoloji bölümüne başvurulması gerekir. Yüksek riskli kişiler; çok hamilelik geçiren kadınlar, uzun süreli ayakta kalmayı gerektiren meslek grupları (cerrah, kuaför, garson, temizlik personeli, şöför) ve ailesinde varis olan kişilerdir.
Bu belirtiler olmamasına karşın mesleki ve aile riski yüksek olan kişilerde mutlaka aşağıdaki önlemleri almaları gerekir. 10 Temel kural;
1. Her sabah duşun sonunda bacaklarınızı soğuk su ile yıkayınız.
Soğuk su toplardamarların büzüşmesine neden olup, kanın daha hızlı kalbe dönmesini sağlar. Bu durumda toplardamarların genişlemesi engellenmiş olur. Normal banyo suyunuzu istediğiniz gibi ayarlayın. Fakat duştan çıkmadan önce ayak bileğinden başlayarak kasıklara kadar soğuk su uygulayın.
2. Güneş altında uzun süre kalmayın, bronzlaşmaktan kaçının
Bacakları kuma gömmek ve direkt güneş ışınlarına maruz kalmak toplardamarların genişlemesine ve içerisindeki kanın duraganlaşmasına neden olur. Bu nedenle mümkün olduğunca direkt güneşe ve kuma bacaklarınızı maruz bırakmayın. Bronzlaşmadan yapamam diyorsanız saat 11 den önce ve 15:00 den sonra şezlongun sırt kısmına ayaklarınız yukarıya gelecek şekilde uzanıp güneşlenebilirsiniz. Hamam, sanuna, buhar banyoları da aynı şekilde varis hastaları için tavsiye edilmez.
3. Dar kıyafetlerden kaçının
Dar kıyafetler, korse türü giysiler karın içi basınçını artırarak toplardamarın kalbe boşalmasını zorlaştırırı. Mümkün olduğunda rahat kıyfetler giyinin. Mümkün olduğunda pantolon kemerinizi de çok sıkmayın.
4. Yüksek topuklu ayakkabılardan kaçının
Ayak bileği ve baldır kaslarının çalışmasını kısıtlamayacak uygunlukta ayakkabılar tercih edilmelidir. 1-2 cm yüksekliğinde hafif topuklu ayakkabılar bacak kaslarının düzenli çalışmasını sağlar.
5. Mümkün olduğunda sebze ağırlıklı beslenin
Sebze ağırlıklı beslenme kabız kalmayı engellediği için aşırı ıkınmadan kaçınırız. Aşırı ıkınma ve kabız kalma toplardamarların kalbe dönüşünü engelleyip kanın geri kaçmasına ve kapak sisteminin bozulmasına yol açar. Sebze ağırlıklı beslenmenin yanında aşırı baharatlı, mayalı gıdalardan kaçının ve sık aralıklarla az miktarlarda yemek yiyin. Öğünlerinizde sebze ağırlıklı ve bol lifli yiyeceklere yer verin.
6. Sigara ve Alkolden kaçının
Alkol ve sigara tüm genel sağlığa zararlı olup mutlaka kaçınılması gerekir.
7. Bol su için
Su içmek tüm vücudumuzdaki toksinlerin atılmasında son derece önemlidir. Varisten korunmada temel faktörlerden biridir. Su içmek hem kanın akışını hem de vücutta biriken atık maddelerin atılımını kolaylaştırıyor. Bu nedenle günde en az iki litre su için.
8. Uzun süre hareketsiz kalmayın, yarım saatte bir kaç adım yürüyün
Bazı meslekler ve yaşam tarzına bağlı olarak uzun süre ayakta veya oturarak hareketsiz kalmak varis oluşumuna neden olur. Eğer mesleğiniz gereği sabit durmanız gerekiyorsa bacaklarınızı düzenli olarak hareket ettirerek bacaklardaki toplardamarlar üzerine bası oluşturarak hızlı boşalmasını sağlarız. Bacak bacak üstüne atmak, bağdaş kurarak ya da çömelerek oturmak gibi hareketlerden mutlaka kaçının. Aralıklarla yapılan yürüyüşler toplardamarları harekete geçirerek varis oluşumunu engeller.
9. Uyurken ayaklarınızı yukarıda tutun
Geceleri uyurken bacağınızı altına yastık koyup bütün gün ayakta durmanın bacak toplardamarlarında yarattığı yerçekimi etkisini azaltırsınız. Bunun için ayakların kalp seviyesinden birkaç santim yüksek olması yeterli. Günün üçte birinin uykuda geçtiği düşünüldüğünde gece boyunca bacaklarımızı dinlendirmiş oluruz.
10. Düzenli egsersiz yapın
Düzenli egsersiz tüm vucüda yararlı olduğu kadar bacak, ayak bileği ve baldırdaki ritmi hareketler kanın kalbe dönüşünü kolaylaştırıyor. Bu esnada yapılan derin nefes alıp verme gibi solunum egzersizi de kanın dönüşünü kolaylaştırıyor. Her gün en az iki defa 20 dakika yürüyüş yapın veya bisiklete binin. Sırt üstü yatarken ayaklarınızı bir yere dokundurmadan bir karış havada tutun, bu sırada nefes alıp vermeyi ihmal etmeyin.
VARİS ÇORABI
Varis Çorapları Tedavide Rolü Nedir?
Varis çorabı varis tedavisinde tek başına yeterli değildir. Varis çorabı kullanılarak varis tedavisi ertelenmemelidir. Varis çorapları varis hastaları tarafında yaygın olarak kullanılmaktadır. Farklı firmalar tarafından farklı boy ve çapta üretilmektedir. Varis çorapları oluşturdukları basınçlara bağlı olarak 3 farklı tiptedir;
• Düşük basınçlı varis çorapları (15-20 mmHg)
• Orta basınçlı varis çorapları (20-30 mmHg)
• Yüksek basınçlı varis çorapları (30-40 mmHg)
Ne zaman varis çorabı giyilir?
Doppler incelemesinde ciddi büyük safen ya da küçük safen toplardamarlarında reflü izlenen hastalarda varis çorabı tedavi edici değildir. Tedavi oluncaya kadar hastanın yakınmalarını azaltır. Tedavi sonrası iyileşmeyi hızlandırması nedeniyle en az 3 hafta giyinilmesi önerilir.
Sınırlı ve kısa segment kaçak - reflüsü bulunan hastalarda düzenli kullanılması hastalığın ilerlemesini engelleyebilir. Uzun süreli ayakta durmayı gerektiren işlerde çaılışanlarda, uzun süreli araç yolculuklarında varis çorabı kullanılması yararlı olur.
Lazer ve köpük ile varis tedavisinden sonra da varis çorapları atılmamalı koruyucu amaçla uzun süreli yolculuklarda kullanılması önerilir. Varis tedavisi sonrası orta ya da yüksek basınçlı varis çorapları tercih edilmelidir.
TEDAVİ EDİLMEYEN VARİSLER
Varis ilerleyici bir hastalık olup varisler tedavi edilmez ise büyümeye devam ederler. Yakınmalar gittikçe artmaya ve kötüleşmeye başlar. Zaman içersinde bacaklarda şişlik, renk değişikliği ve ülsere yaralar oluşturarak yaşam kalitesini bozarlar. Genişlemiş toplardamarda kan durağanlaşarak pıhtılaşabilir ya da ciltte ekimozlar oluşabilir. Büyük varisler, içlerindeki durağan kan akımı nedeniyle pıhtılaşabilir (trombüs), pıhtılaşıp iltihaplanabilir (tromboflebit) ve bu pıhtı derindeki toplardamara ya da akciğere gidebilir (emboli). Çok nadiren de olsa varis cilt altı kanamalarına da yol açıp risk oluşturabilir.
HAMİLELİK VE VARİS
Hamilelik sırasında salgılanan ekstra hormonlar, batın içinde artan basınç ve kilo alma gibi sebeplerle bacak toplardamarları üzerinde basınç artışı gelişmektedir. Hamilelik süresince daha önce var olan varislerde de ilerleme görülmektedir. Hamilelik sayısı arttıkça bu yakınmalar daha erken ortaya çıkar ve sonraki hamileliklerde daha şiddetli olur.
Hamilelikte Varisten Korunma,
Hamileliğin ilerleyen aylarında yiyeceklerde tuz kullanılmaması, çok fazla ayakta kalmamak, özellikle oturulduğu zaman ayakların yüksekçe bir yere konulması, topuklu ayakkabılardan kaçınılması, eğer bacak damarlarında belirginleşmeler görülüyor ise uygun bir varis çorabı kullanilması yararlı olur. Bu önlemlere dikkat edildiğinde genellikle hamilelikte beliren varisler doğumdan sonra gerileyecektir.
Hamilelikte Varis tedavisi yapılabilir mi?
Varis tedavisinde kullanılan RF ya da lazer enerjisi, tümesan anestezi ilaçları fötus için riskli olup hamilelikte uygulanmamalıdır. İdeal varis tedavi zamanı hamilelikten sonra emzirme bırakıldıktan sonraki dönemdir. Hamilelikte yakınmalar artması durumunda tanımlanan koruyucu yöntemler ve varis çorabı kullanmak yararlı olur.
Hamilelik ve emzirme sonrası varis tedavisi doğru yaklaşım olmakla birlikte tedaviye kadar koruyucu yöntemlerin kullanılması yararlıdır.